SATILDI

Mustafa Esirkuş (1921 - 1986) Sanatçı Bilgisi İçin Tıklayınız

"Balıkçı"

Yerel Bir Mitos Modeli Olarak Deniz Yaşamı ve Balıkçılar: Denizden geçimini sağlayan insanların yaşamına yönelik ilgi, Esirkuş’un sanatında nasıl başladı ve onu, bu ilgi çevresinde resimler yapmaya yönelten etkenler nasıl oluştu? Bu soruyu yanıltmak için elimizde yeterli bilgiler ya da veriler yok. Balıkçıların deniz yaşamını yansıtan resimlerinde, bu deniz insanları genellikle guruplar halinde, denizden ağ çekerken, ağ örerken, balık avlamak üzere ağlarını denize salarken, kendi aralarında sohbet ederken, kumanyalarını paylaşırken, dalyan bekçiliği yaparken, av dönüşü balık sandıklarını taşırken ya da balıkçı ailesi olarak toplu halde görünürler.

Kaya Özsezgin, "Mustafa Esirkuş", İş Bankası Kültür Yayınları, 2006, Sayfa 46

Duralit üzeri yağlı boya

58 x 21 cm

imzalı

Tahmini Değer:150.000TL - 200.000TL

Peyiniz: TL

Güncel Fiyat: TL Lot Sizde Değil Lot Sizde

Komisyon: 10% K.D.V.: 28.600,00 TL Toplam Maliyet: 171.600,00 TL

Mustafa Esirkuş

Mustafa Esirkuş

Mustafa Esirkuş (1921 - 1989)

1921 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü, Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi'nden mezun oldu. Akademi’deki öğrencilik döneminde, yakın atölye arkadaşlarıyla (Nedim Günsür, Turan Erol, Orhan Peker ve Nevin Çokay gibi) Onlar Grubu’nun kuruluşuna katıldı. Esirkuş, bu grubun açtığı karma sergi­lere resim verdi, ilk kişisel sergisini 1963’te İstanbul’da Türk Alman Kültür Merkezi'nde açtı, daha sonra birer ikişer yıl arayla İstanbul ve Anka­ra’da 19 kişisel sergi açtı. Bir süre Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde resim öğretmenliği yaptı. 1969-1977 arasında İstanbul Resim Heykel Müzesi restorasyon atölyesinde uzman olarak görev yaptı.

Esirkuş’un resim dilinin temelinde, yöresel konulara duyulan yakınlık ağır basar. Sanatçı, “Balıkpazarı” konusunu işlediği resimlerinde hocasının yolundan yürümüş, figür deformasyonunu ve lekeci yorumu benimsemişse de, 1970 yıllarının başında, balıkçıların deniz yaşamını işlediği bir dizi resimden başlayarak, asıl kimliğini oluşturacak yoğun bir çalışma dönemine girmiştir. Bu konu çevresinde akademik kökenli deseni bir yana bırakarak, daha içten ve önyargısız bir anlatımı benimsemiştir. Doğa ve insan, yöresel bir atmosfer içinde birbirini tamamlayan iki temel öge halinde Esirkuş’un resimlerini biçimlendirmiş, ağ ören ya da balık satan balıkçılar, sanatçının başlıca ilgi alanını oluşturmuştur. Belli bir konuya duyulan ısrarlı yakınlık, kendi kuşağının başka ressamlarında olduğu gibi Esirkuş’ta da öz ve biçim tutarlılığının başlıca dayanağı olmuştur. Resimlerinde koyu mavi, mavinin tonları ve griler egemendir. Mustafa Esirkuş’un büyük boyutlu resimleri, ilk bakışta akademik bir sanat disiplininin uzağında, kendi kendini yetiştirmiş bir ressamla karşı karşıya bulunulduğu kanısını uyandırır. Desenin, aşırı akademik ustalık istemeyen olağan görüntüsü, resimde ulaşmak istediği arılığın, yalınlığın ve içtenliğin doğal bir sonucudur.

1965’te Akademi Sanat Ödülü’nü, 1969’da Devlet Resim ve Heykel Sergisi ikincilik ödülünü almıştır. Aynı yıl İstanbul Operası Teşvik Ödülleri Yarışması’nda birincilik ödülünü, 1973’te 50. Yıl Atatürk ve Cumhuriyet Ödülü’nü, 1979’da da Akbank Resim Yarışması birincilik ödülünü kazanmıştır. Esirkuş 1989 yılında İstanbul’da vefat etti.