"Barge Imperiale"
FELİX ZİEM'İN BİR BAŞKA ÇOK ARANAN İSTANBUL KOMPOZİSYONU; MARMARA'DA SÜZÜLEN SALTANAT KAYIĞI...
Félix Ziem, bu çarpıcı eserinde, Marmara Denizi'nin sakin sularında kayan Osmanlı Saltanat Kayığı’nın ışıltılı bir görünümünü sunuyor. Törensel ihtişamla dolu uzun gemi, zarif giyimli figürler ve kürekleri güneş ışığıyla aydınlanan yüzeyde ritmik bir şekilde ilerleyen disiplinli kürekçiler taşıyor. Sıcak, altın rengi ışıkla yıkanan sahne, ufkun pusunda yükselen ince minareleriyle İstanbul silüetinin yumuşak silüetine karşı açılıyor.
Oryantalist resimlerindeki en çağrışımlı temalardan biri, Osmanlı gücünün, ritüelinin ve gösterisinin sembolleri olan Saltanat Kayığı’nın tasviridir. Dar Haliç'e değil, daha geniş Marmara Denizi'ne yerleştirilen bu özel kompozisyon, hareket halindeki kayığın deniz ve gökyüzüne karşı dramatik bir şekilde silüet halinde daha da görkemli bir tasvirine olanak tanır. Sanatçının romantik hayal gücünü coğrafi özgüllükle harmanlama konusundaki benzersiz yeteneğinin bir kanıtı olarak durur.
Tuval üzeri yağlıboya
41 x 59 cm
imzalı
Provenans: S. E. Koleskiyonu
Tahmini Değer: 450.000 TL - 600.000 TL
Açılış Fiyatı: 300.000 TL
Peyiniz: TL
Güncel Fiyat: TL Lot Sizde Değil Lot Sizde
Peyler
7Paylaş
Felix Ziem (1821 -1911)
Mimarlık eğitimi aldıktan sonra resme yönelen Ziem, özellikle Venedik, İstanbul ve Marsilya gibi liman kentlerine yaptığı seyahatlerle sanatsal dilini geliştirmiştir. Doğaya ve ışığa duyduğu hayranlık, onu Barbizon Okulu'nun doğa gözlemine dayalı yaklaşımlarına yakınlaştırmış, ancak empresyonistlerle kıyaslandığında onun renk ve ışık anlayışı daha romantik ve dışavurumcudur. Venedik'in sisli kanallarını ve İstanbul’un Boğaz kıyılarını idealize eden eserlerinde atmosferik etkiyi öne çıkarır; bu yönüyle Turner ve Guardi gibi sanatçılardan etkilenmiştir.
Ziem’in resim anlayışı, izlenimci öncüllerle kesişse de daha çok duygusal bir izlenimciliğe dayanır. Renk paleti zengindir; özellikle altın sarıları, yakıcı kırmızılar ve turkuazlarla bezeli tablolarında ışık, neredeyse maddesel bir varlık kazanır. Fırça darbeleri serbesttir ve su yüzeyleri, gökyüzü ya da mimari yapıların titreşimli yansımaları, adeta bir rüya atmosferi yaratır. En çok bilinen konuları arasında Venedik gondolları, İstanbul’da cami siluetleri ve pastoral Fransız peyzajları yer alır. Oryantalist konulara duyduğu ilgiyle de dikkat çeken sanatçı, 1850'lerden itibaren Osmanlı coğrafyasına yaptığı yolculuklarda edindiği görsel izlenimleri, egzotik ama zarif bir şekilde tuvale aktarmıştır.
Felix Ziem, Fransa dışında da büyük ün kazanmış ve 1900’lerin başında resimleri en çok koleksiyona giren sanatçılardan biri olmuştur. 1901’de Académie des Beaux-Arts’a seçilerek Fransız resmi içinde onurlandırılan sanatçı, ömrü boyunca 10.000’den fazla eser üretmiş ve bu yönüyle üretkenliğiyle de tanınmıştır. Bugün eserleri Louvre, Hermitage, Musée d'Orsay ve Metropolitan Museum gibi büyük koleksiyonlarda yer almakta, romantik izlenimcilikle oryantalizmi harmanlayan özgün üslubuyla dikkat çekmektedir.