SATILDI

Albert Bitran (1929 -2018) Sanatçı Bilgisi İçin Tıklayınız

"Naissance d'un Paysage"

ALBERT BİTRAN'IN ERKEN DÖNEMİNE AİT ÖNEMLİ BİR SOYUT YAPITI...

BU ESER 1980 YILINDA PARİS'TE FIAC SANAT FUARINDA SERGİLENMİŞ...

ALBERT BİTRAN'IN 50'Lİ YILLAR SOYUT DÖNEMİ...

Albert Bitran’ın 1957 tarihli bu eseri, geometrik soyutlamadan daha ifadeci ve sezgisel bir görsel dile doğru geçiş yaptığı biçimlendirici döneme aittir. École de Paris’in anlayışına kök salmış ve konstrüktivizm ile kübizm mirasından beslenen Bitran’ın erken dönem soyutlamaları, yapıya, dengeye ve içsel ritme derin bir ilgiyi ortaya koyar.

Geometrik formlarla hâlâ etkileşim içinde olan bu yapıt, sanatçının ilerleyen dönemlerde benimsediği lirik soyutlamanın jest özgürlüğünü önceden haber verir. Şekiller birbirine geçer, üst üste biner ve parçalanarak biçim ile mekân arasında dinamik bir etkileşim yaratır; bu durum hem mimari disiplini hem de artan duygusal doğrudanlık arzusunu yansıtır.

Paris’e gelişinden sadece birkaç yıl sonra yapılmış olan bu resim, Bitran’ın ortaya çıkan sanatsal sesini yansıtır, entelektüel açıdan titiz ama giderek daha kişisel, ve sonraki on yıllarda geliştireceği benzersiz görsel dilin temelini oluşturur.

Tuval üzeri yağlıboya

150 x 150 cm

1957, imzalı

Tahmini Değer: 350.000 TL - 500.000 TL

Açılış Fiyatı: 220.000 TL

Peyiniz: TL

Güncel Fiyat: TL Lot Sizde Değil Lot Sizde

Komisyon: 10% K.D.V.: 154.000,00 TL Toplam Maliyet: 924.000,00 TL
Currency Converter:

Nasip İyem (1921 - 2011)

Nasip İyem (1921 - 2011)

Nasip İyem (1921 - 2011)

Sanatçı, çocukluk yıllarını geçirdiği Gönen’de, çömlekçilik yapan annesinin kuzenleri sayesinde seramikle tanıştı. İlk resim eğitimini Fatih Halkevi’nde aldı. 1939’da İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'ne girerek Leopold Levy Atölyesi’nde çalıştı. Ressam Nuri İyem’le evlendikten sonra soyut resme yöneldi. 1955’de ilk kişisel sergisini açtı. 1958’de Eczacıbaşı Seramik Atölyesi’nde çalışmaya başladı. 1962’de Prag Uluslararası Seramik Sergisi’nde gümüş madalya kazandı. 1963’te kendi atölyesini kurdu. 1972’de İtalya’da Bassano del Grappa’daki Uluslararası Seramik Sempozyumu’nda Türkiye’yi temsil etti. Eserleri; Milano, Paris, Londra, Münih ve Viyana’da sergilendi, Nebraska Üniversitesi Sanat Koleksiyonu ve Bassano del Grappa Müzesi’ne kabul edildi.

Nasip İyem sanat eğitimini Levy Atölyesi’nde resim dalında yapmış olmakla birlikte, asıl sanatsal faaliyetlerini seramik alanında göstermiş ve bu yolda kendine özgü bir üslup ve anlatıma ulaşmıştır.

Ressam ve seramik sanatçısı Nasip İyem’in figüratif seramik heykellerinde doğurgan, üretken Anadolu kadınının çok çeşitli halleri gözler önüne serilmektedir. Yavrusuna sıkı sıkı sarılan anaç kadın, hamile ve doğurmak üzere gergin, sancılı kadın, saçı bağlı, başörtüsü ile kapalı yüzü hüzünlü kadın, ağıt yakan, feryat eden kadın, dua eden yakaran kadın gibi pek çok farklı hallerde Anadolu kırsalındaki kadını ve o kadının öz duygularını aksettirmektedir. Bunlar arasında kadının annelik duygusunun ağır bastığı ögeler ön plandadır.

Belma Aksun, Nasip İyem’in Anadolu kadınını yansıttığı eserlerinden şu sözlerle bahseder; “Nasip İyem’in kadınlarında düşünceli, kaygılı yüzler görüyorsunuz. Analığı bir mutluluk değil de, bir yükmüş gibi taşıyorlar. Gepgenç, pürüzsüz yüzlerde yorgun ve uzak bakışlar... Kendinizden, bu topraklardan bir parça olduklarını hissediyorsunuz ve onların bir parçası olduğunuzu. Anadolu toprağının görmüş geçirmişliğini, o bizim insanlarımızın, analarımızın, bacılarımızın, eşlerimizin sıcacık yürek atışlarını duyuyorsunuz pişmiş toprak eserlerde”.

‘Sanat her yerde’ anlayışı ile yola çıkan Füreya Koral, kurduğu atölyede yetiştirdiği öğrencilerle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kullanılmak üzere yaklaşık iki yüz on adet sehpa yapmıştır. Söz konusu etkinlikte Nasip İyem’de yer almıştır.

Kaynak: Ankara Resim ve Heyvel Müzesi